Doğduğun yer mi,doyduğun yer mi?Bu sorunun cevabı,şu anda benim için;doyduğum yer…Yaşamımı devam ettirdiğim yer,aynı zamanda doyduğum yer…Bu sebeple;bulabildiğimiz en müsait zamanda ,kilometrenin sayısal değerlerine takılmadan düşüyoruz memleket yollarına…Sonunda,özlem ateşini söndürmek,tanıdık mekanlara,aşina yüzlere rastlamak ve en önemlisi memleket kokusunu duymak geliyorsa ;bir serzenişte bulunmadan yola devam ediyorsunuz.
Eğer,iki küçük çocuğa sahipseniz ,yolculuk sırasında sıkıcı sahneler sizi bekliyor olabilir.Ama ben yedi yıldır ,inatla yol boyunca kitap okuyabileceğimi,bulmaca çözebileceğimi düşünme hatasına düşüyorum.Yolculuk öncesinde,hararetli bir hazırlık başlıyor.
Arabada çocukları oyalayabilmek adına,herşey düşünülmelidir.Aksi takdirde,sevinçle çıktığınız seyahat bir kabusa dönüşüp ,yollar bitmek bilmeyebilir.Çocukların, yemekten hoşlandığı her nevi gıda özenle alınır.Oynamaktan vazgeçemedikleri ,tercihte öncelikli oyuncakları ,tüm eşya kalabalığına rağmen ,elimizin ulaşabileceği yakınlıkta muhafaza edilir.
Yolculuk esnasında,zorunlu ihtiyaçlar dışında mola vermek vakit kaybıdan başka bir şey değildir.Zaman zaman bu zorunlu hallerin araç içinde halletmenin yolları bile aranır.
Yolculuğumuzun ilk saatini geride bıraktığımız dakikalarda ,ufak ufak kıpırdanmalar başlar.Daha yol uzundur.Sükuneti, elden bırakmak için erkendir.Gayet sakin bir şekilde olaylar yatıştırılmaya çalışılır.
İkinci çözüm yolu ise,oyalama taktikleridir.Vazgeçemeyecekleri oyuncaklar koz olarak sunulur.Oyuncaklardan beklenen verimin alındığı şu ana kadar görülmemiştir.Aksine ,oyuncak kıskançlığından doğan bir kriz yaşanır arabada…Hafif hafif gerilmeye başlayan sinirlere rağmen,yalancı bir tebessüm ile “yemek yemek”isteyip istemedikleri sorulur.Sıkılan canlara deva ümidi ile “evet” cevabı yükselir çocuklardan…Yemek sonuna kadar ,kısa süreli bir sessizlik sağlanacaktır.
Hareket halindeki araca rağmen,yiyecek ve içecekleri dökmeden çocuklara sunmak bir maharet işidir.Çocuklarla huzur içinde geçirilecek bir yarım saat için bile;arabanın yiyeceklerden dolayı kirlenmesi göze alınacaktır.
Her güzelliğin sonu olduğu gibi,bu sükunetinde sonlanacağı ana yalaşıldığında ,farklı oyalama taktikleri düşünülmeye başlanır.Hayal gücünüzü biraz zorlayarak,geçtiğimiz yollarda ,aslında bulunmayan ;fakat ,dikkatleri çekmek adına varlığına neredeyse sizin bile inandığınız olaylar,nesneler,hayvanlar örnek olarak gösterilir.
Yolculunuzun üçte ikisini geride bıraktığınızda ,çocuklardan bir nakarat gibi tekrarlanan ,çin işgencesini aratmayan “ne zaman varacağız?”soruları duyulmaya başlanır.Yolculuğun ilk saatlarindeki sakinliğinizi koruyamadığınız için,biraz sinirli bir ses tonu ile yanıtlarsınız soruları…
Ve nihayet…Günün yarısını yollarda geçirdiğiniz yolculuğunuz ile birlikte sabrınız da sona ermiştir.Bu yolculuktan size kalansa ; ümitle okumayı düşündüp okuyamadığınız kitabınız ile bir nokta bile koyamadığınız bulamacanızdır.İyi tatiller…